Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan KARAMAN, sosyal medyayı bilinçli ve aktif kullanmak için, “Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sosyal medyanın sonsuz özgürlük olmadığı gerçeğini benimsetmemiz gerekiyor” diye sözlerine ekledi.
Bu ayki çıkan sayısında Yeşilay dergisi, FOMO’yu yani, “Fear of Missing Out”, “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” hastalığını ele aldı. Dergi, sosyal medya bağımlılığının artmasıyla birlikte yaygınlaşan FOMO’nun tehlikelerine dikkat çekerek, yeni bir durum olarak ortaya çıkan bu hastalığın en önemli özelliğinin ise sürekli olarak diğer insanların neler yaptığıyla ilgilenme arzusu doğurduğu ifade edildi.
Dergide bu hastalık hakkında görüşlerine yer verilen Psikolog Zeynep Selvili de, bağımlı olup olmama kavramını, şu sözleriyle açıkladı: “Bir birey internet-sosyal medya ile ilgili aşırı zihinsel uğraş içerisindeyse, sosyal medyayı aktif olarak kullandığı süre içerisinde duygu durumunda değişiklik oluyorsa internet-sosyal medyaya erişiminin olmadığı zamanlarda yoksunluk belirtileri (duygusal ve fiziksel olarak nahoş septomlar) çekiyorsa, internet-sosyal medya kullanımını azaltmak veya bırakmak adına yaptığı tüm girişimleri boşa çıkıyor, başarısızlıkla sonuçlanıyorsa ve en önemlisi internet-sosyal medya kullanımı yüzünden aile ve sosyal ilişkileri, okul, iş hayatı zarar görüyorsa kişinin sosyal medya bağımlısı olduğundan şüphe duyulabilir.”
Prof. Dr. M. İhsan Karaman, insanların sürekli değişen ve doğruluğu tam olarak bilinemeyen sosyal paylaşımlara maruz kaldığını belirterek, “Maalesef insanlarımız da bu akıma kapılmış ve gerçek bilgiyi ayırt edemeyecek, bilgiye ulaşmada kaynak taramasına gidemeyecek bir tembelliğe sürüklenmiştir” diye sözlerine ekledi.
Karaman, şöyle devam etti: “Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sosyal medyanın sonsuz özgürlük olmadığı gerçeğini benimsetmemiz gerekir. Özellikle eğitim sistemimiz içerisinde teknolojinin doğru ve yararlı kullanımı yanında, mahzurları üzerine de bir bilgilendirme yapmak zorundayız. Bu açıdan başlattığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM), eğitim sistemindeki büyük bir açığı kapatacaktır. TBM ile her yaş grubundaki öğrenciler, yaşlarına uygun içeriklerle verilecek olan eğitimlerle bağımlılık alanında çok kaliteli bir eğitimden geçmiş olacaktır ki buna teknoloji de dahildir. Yeşilay olarak hayatın her alanında olduğu gibi, sosyal medyanın kullanımında da ölçülü olmayı öneriyor, herkesi daha az istismar ve kötülüğün olduğu bir dünya için mücadele etmeye davet ediyoruz.”dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder